5 Ocak 2015 Pazartesi

Cruise turizminde devlete çok iş düşüyor


Cruise turizminde devlete çok iş düşüyor

Türkiye’nin cruise pazarındaki yerini geliştirmek ve bu pastadan daha fazla pay alabilmek için devletimize çok iş düşmektedir. 
Bireysel olarak yapılan çalışmalar topal kalmaktadır.

Tabii en önemli unsur öncelikle limanlarımızın iyileştirilmesidir. Özelleştirme sonrası Kuşadası limanı güzel bir görüntüye kavuşmuş adeta yüz akımız olmuştur.

Modern Türkiye’yi temsil eden limanlarımız turistin ilk karşılandığı ve izlenimlerin oluştuğu bir yer olduğu için işe biraz da oradan başlamak gerekiyor.

Bununla birlikte otorite, özel sektör yani rehberinden acentesine, taksi şoföründen bavul taşıyıcısına, dükkân sahibinden ören yeri görevlisine kadar herkese iş düşmektedir.

Dolayısı ile fiziksel eksikliklerimizin tamamlanmasından sonra bahsi geçen herkesin bir araya gelmesi ve konuları sorun çözme modunda yaklaşarak müşteri odaklı düzenlemelere gitmeliyiz.
İşin diğer bir yanı ise hali hazırda bir cruise firmamızın olmaması, bunun için elbette müteşebbisleri teşvik, ön ayak olacak bir takım düzenlemeler gerekmektedir.

Şayet ülkemizde bir cruise firmasının oluşması, gelişmesi ve uluslararası pazarlarda söz sahibi olmasını istiyorsak yakıt ücretleri, liman vergileri, kdv gibi temel bazı giderlerimizin rekabet edebilir seviyeye çekilmesi ve teşviklerle desteklenmesi gerekmektedir.

Diğer tarafta dünya devlerinin İzmir, İstanbul ve Antalya gibi stratejik önemi bulunan limanlarımızı ana liman olarak seçmeleri için bu firmalara teşvikler, bazı indirimler sağlamalıyız.
Ana liman olmanın en önemli faydaları belki biraz bildik bazı sözler söyleyeceğim
Ama bunlar gerçekten çok önemli ve bacasız sanayi olarak gördüğümüz turizmin belki de en önemli unsurlarından olan yeni dünyanın yıldızı cruise turizminin desteklenmesi durumunda ülkemize büyük katma değerler kazandıracaktır.

Türkiye’mizin 3 tarafı denizlerle çevrili doğası ve tarihi ile eşsiz değerlere sahip olan ülkemizde yakıt, liman vergileri ve kdv gibi belimizi büken, maliyetleri ile rakipleri ile rekabet edebilme şansını ortadan kaldıran bu ağır yüklere getirilebilecek teşvikler sonucu olması gerekenleri sıralayalım:

* Yakın çevrelere yapılacak turlarda ( Yunan adaları, Karadeniz, Doğu Akdeniz, Adriyatik sahilleri) rakibimiz Yunanistan ile rekabet edebileceğiz.

* Bu vesile ile gelecek kişiler uçak ve kara yolu ile gelişleri nedeniyle ulaşım katkısı sağlanacak

* Gelen kişiler cruise & stay dediğimiz geminin yanı sıra otel konaklamaları yapacak

* Sadece geminin kalktığı limanda değil paket programlar oluşturmak sureti ile Anadolu turları organize edeceğiz.

* Havalimanı – liman – havalimanı transferleri ile ek gelir oluşacak

* Rehberlerimize ek iş imkânı sağlamış olacağız

* Gelen kişilerin yapacağı alışveriş ( şayet kontrol edilebilir ise ) büyük bir artı değerdir, Türkiye’nin belki de en büyük ihracatı olabilir.

* Bu turların satışı için fuarlar ve diğer pazarlama argümanları ile Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlanacaktır.

Bu notlara daha çok eklemeler yapabiliriz, Batı komşumuz Yunanistan yani Atina şehri gemi turizmi sayesinde büyük bir gelir elde etmektedir.
Kaldı ki bizim tarih, doğa ve kültür yapımız Atina’nın karşısında çok daha etkileyici ve çekicidir, yeter ki anlatabilelim, yönetebilelim.



27 Ocak 2014 Pazartesi

Kruvaziyerde hedef 10 milyon yolcu



Deniz Ticaret Genel Müdürlüğünün verilerine göre 2002 ile 2010 yılları arasında Türkiye’ye gemi yolu ile gelen yolcu sayısının 3.5 kat arttığı söyleniyor.

Ancak son 2 seneyi, yani 2011 ve 2012 verilerini de katarsak burada çok daha çarpıcı bir gerçekle karşılaşırız :

Yani 2002 yılından bu yana Türkiye’ye gelen gemi sayısı 2.3 kat ve yolcu sayısı 7 kat artış göstererek ve 2 milyon 95 bin kişiye ulaştı.

Burada özel sektörün büyük yatırımı ve katkısı yadsınamaz.

Özelleştirilen ve yatırım yapılan limanlarımız hızla büyüdü. Yeni pazarlar yaratıldı ve bir yandan 

Türkiye’ye gelen yolcu sayısının artması ile döviz girdisine katkı sağlandı,

Dünya ortalamasını baz alırsak bir geminin geliş masrafları ile yolcu harcamaları yaklaşık 140 Euro’dur. Bu durumda bir sene içerisinde ülkemize gelen cruise yolcusunun ülkemize bıraktığı dövizin yaklaşık 293 milyona ulaşması bacasız sanayinin bacalı kısmının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

10 yıl gibi bir sürede 29 bin yolcudan 2 milyonun üzerinde yolcu sayısına ulaşmamız belki sevgili devlet büyüklerimize bir şeyler anlatır.

Bu rakamlara özelleştirmesi yapılmamış, limanı yenilenmemiş; İzmir ve İstanbul limanlarını da ilave ettiğimizde önümüzdeki 10 sene içerisinde pazarın mecazi olarak değil gerçekten uçarak 10 milyon yolcuya ulaşacağımızı söyleyebiliriz.

Dünya denizcilik devlerinin İstanbul, İzmir ve Kuşadası limanlarını hem transit kullanımda, hem de ana liman (main port) olarak kullanmaları sağlanmalıdır.

Bunun için liman ücretlerinin yeniden değerlendirilerek daha uygun hale getirilmesi, limanların modernizasyon ile daha fazla gemi ve yolcuya hizmet verir hale getirilmesi, gerekiyor, En yeni destinasyonlardan biri olan Karadeniz programların da ülkemizin limanları özendirilmelidir.

Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan Suriye, Mısır ve İsrail gibi suların durulması ve bu destinasyonun Antalya çıkışlı bir Miami, bir Atina gibi dev limanlara dönüşmesi halinde olabilecekler ortadadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında bu rakamların 3’e katlanacağını ve turizmde bir milyar Euro gelire ulaşabileceğimizi söylemek hayalperestlik olmasa gerek...

Bunların oluşumu için gerekli adımların atılıyor olması mutluluk vericidir.

Zira 8 Şubat tarihli Resmi Gazete’de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan ilâna göre İstanbul Salı pazarı Liman sahası ihaleye çıkarılıyor. Açık artırma usulü ile yapılacak ihale umarım en kısa zamanda tamamlanır ve hayata geçirilir.

Cumhuriyetimizin 100. yılından dünya denizcilik devlerinin ülkemizi ana liman olarak seçmeleriyle gemilerini limanlarımızda görmeyi diliyoruz.

Nehir turları insanı doğaya götürüyor

nehir turları, volga, dinyeper, ren, main, tuna

Nehir turları insanı doğaya götürüyor

Bir kaç yazımızda bahsettiğimiz cruise’un gelişimi ve çeşitlerini, denizlerden biraz uzaklaşarak farklı bir gemi turunu tanıyalım.
Malum denizlerde butik gemilerden transatlantiklere kadar veya başka bir değiş ile 300 kişi kapasiteden, küçük bir ilçe nüfusu kadar ( 6400 kişi ) yolcu alabilen gemiler her türlü beğeni ve bütçeye hitap ediyor.

Ama nehirler bu kadar çok farklılıklara sahip değildir.

Nehir seyahatleri ; 90 kişi ile 300 kişi arasında değişen kapasiteleri ile büyük şehirlerden uzaklaşan, doğa ile baş başa kalınan turlardır.

İçerisinde bulunduğu ülkenin kültürünü daha çok yansıtacak küçük kasabalarını görme imkânı bulabileceğimiz turlardır. Gece seyrin dışında gündüz de seyir halinde olabilen 4 ve 5 yıldız gemilerin servis verdiği ve genel yaş ortalaması 60 ve üzeri müşteri grubuna hizmet veren bir seyahat şeklidir.

Klasik deniz gemilerinden farklı olarak nehir gemilerinde iç kabin bulunmaz.

nehir turu, volga, ren, dinyeper, ren, main, mosel2 veya 3 katlı olan gemilerin bazılarında giriş katın altında (lower deck) 3 ve 4 kişilik kabinler bulunur. Giriş (main), üst (upper) veya boat güverte olarak anılan 2 ve 3 kat içerisinde hem kabinler hem de restoran, bar ve küçük toplantı alanları yer alır.

En üst güverte genellikle açık alan olarak güneşlenme ve çevreyi izleme amaçlı kullanılır.
Seyir halinde doğa ile iç içe şehrin o gürültülü kirli ortamından uzakta dinlenmek için ideal ortamlardır.
nehir turu, volga, ren, main, tuna,

Bazı gemi programları başladığı noktaya döner ve genellikle bir noktadan başlayıp bir başka nokta da biter. Böylece hem daha fazla yer görmüş hem de aynı güzergah üzerinde git gel yapmamış olunur.

Gemilerde konaklama tam pansiyondur. Genellikle sabah kahvaltıları açık büfedir. Öğlen ve akşam yemekleri a’lacarte’dır.

Yemek kalitesi oldukça yüksek olan gemilerde tavuk, balık ve et seçenekleri daima bulunur. Yaş ağırlığı dikkate alınarak yemekler özenle yapılır.

Gemi şirketlerine göre bazı farklılıklar bulunur. Bazı şirketler şehir turlarını dahil eder. Bazıları içecekleri dahil eder.

Turların satın alınma aşamasında ücrete dahil hizmetlerin iyi kontrol edilmesi gerekir.

Nehir programları içerisinde Sen, Ren, Douro, Po, Rhone, Quadalquivir, Main, Tuna, Elbe, Volga, Dnyeper, Nil, Yangze ve Amazon’un yanı sıra Missisippi nehri yer alır.

Türkiye de en fazla ilgi gören nehir turları Moskova-St. Petersburg arasında genel adı Volga turu olan Volga ve Neva nehirleri ile gölleri içine alan 10 – 12 günlük turlardan oluşur.

Volga yakınlarında bulunan Kiev-Odessa arasında Dinyeper nehri muhteşem doğası ile ilgi çeken nehirlerdendir.

Orta Avrupa’da Tuna nehir, biraz Batıya gidersek Ren nehri ve bağlantıları Main ve Tuna ile birleşen haftalık turlar olarak son yıllarda çok rağbet görmektedir. Avrupa da popüleritesi ile Paris çıkışlı Sen nehir turu veya Rhone nehri başka bir Fransa’yı tanıtacak sizlere, Doğu’ya döndüğümüzde Nil nehri her zamanki heybeti ile kış aylarının alternatif turlarındadır.

Nadiren yapılsa da Güney Amerika’nın yıldızı Amazon nehri ve Kuzey Amerika’da tarihi steamboat’ları ile göz kamaştıran Mississippi nehri unutulmamalıdır.
nehir turu, steamboat, missisippi

Nehir gemilerinin küçük boyutlarda olması sebebi ile deniz gemilerine nazaran daha erken rezervasyon gerektirir.



Gemilerde Hangi Dil Geçerli


Tüm uluslararası gemilerde geçerli dil İngilizce'dir. Bazı lokal gem şirketlerinde ( İspanyol ve Alman pazarında görüldüğü üzere ) kendi ülkelerini dili kullanılmaktadır.

Gemi şirketleri tüm dünyada satış yaptıklarından gemilerinde olabildiğince farklı ülkelerden personel bulundurmak sureti ile hem çeşitliklik sağlayarak ilgili pazara ilgi göstermekte ve olası personel problemlerinin önüne geçmektedirler.

Dünya'daki gemi şirketleri arasında özellikle Royal Caribbean grubu en çok Türk personel kullanan firmalardan biridir.

26 Ocak 2014 Pazar

Gemi Turunda Alışveriş



Tayvan'da yapılan bir araştırma, alışverişin sağlığa iyi geldiğine ve ömrü uzattığına işaret ediyor. Sonuçları Salgın Hastalıklar ve Kamu Sağlığı adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma her gün alışveriş yapanların yapmayanlara göre daha fazla yaşadığını iddia ediyor.

shopping, alışveriş, freeshopUzmanlara göre, alışveriş arkadaşlık kurulması, egzersiz ve sağlıklı beslenmeye yardımcı oluyor.

Zihinsel ve fiziksel sorunlar hesaba katılarak gerçekleştirilen araştırmada düzenli alışveriş yapanların haftada bir ya da daha az sayıda çarşıya çıkanlara göre daha fazla yaşadıkları tespit ediliyor.

Araştırmacılar, alışveriş yapmanın zaten sağlıklı olmanın bir göstergesi olabileceğini kabul etmekle birlikte, bizzat alışverişin de sağlığa iyi geldiğini söylüyor.

Uzmanlar, alışverişin daha çok zevk için yapıldığını ve insanın ruh halini düzeltme potansiyeli bulunduğunu belirtiyor.

Araştırmaya başkanlık eden Dr. Yu-Hung Chang, "Egzersiz yapmak gibi diğer fiziksel aktiviteler genellikle motivasyon, zaman zaman da bir eğitmen gerektiriyor.
freeshop, alışveriş

Oysa alışveriş daha kolay başlanabilen ve sürdürülebilen bir şey" diyor.

Londra'daki City Üniversitesi'nden Prof. David Oliver de araştırmanın doğru noktalara işaret ettiğini belirterek, "Alışveriş fiziksel aktivite, alışveriş yapan diğer insanlarla sosyal etkileşim gerektiriyor.

Ayrıca oldukça karmaşık bir iş olduğu için zihninizi de canlı tutuyor." diyor

Bu araştırmalara göre hem insanların ruh ve beden sağlığı hem de gemi tur ücretlerinin düşmesine katkı sağlayan onboard gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

Türk müşteriler gemide yapılan harcamaları ile artık fark edilmektedir, özellikle alışveriş tutkunu hanımlar sayesinde İstanbul ve İzmir limanına sürekli uğrayan gemilerde Türk personel bulunduran mağazalar dahi oluşmaya başladı.

Eskiden beri çok bilinen doktorların hastalarına terapi amaçlı gemi turları önerdiklerini biliyordum ama bu son araştırma ve sonuçları tabi bu araştırmalar sonucumu bilemiyorum. Ama son 15 yılda yapılan gemiler de freeshop alanları oldukça büyüdü ve çeşitlilik artmış durumdadır.
alışveriş, freeshop
Günlük ihtiyaçlardan tutun da seyahatin bir anısı olması için veya yakınlarınıza hediye olarak gemi ve destinasyonu hatırlatan çeşitli materyaller ( logo’lu şapka, anahtarlık, magnet, t-short gibi), dünyaca tanınmış giyim markaları, mücevher – saat gibi takı ürünlerini, içki ve sigara içeren mağazaların yanı sıra çocuklara yönelik şekerlemeler satan
 dükkanlar gün geçtikçe artmaktadır.

Özellikle de gezinin son günlerine doğru yapılan promosyonlar alışveriş tutkunlarına fırsatlar yaratmaktadır.

Hem alışveriş hem gezi hem eğlence hepsi bir arada ancak bir gemi turunda bulunabilecek özelliklerdir. Bu da gemi turuna olan taleplerin hızla artmasını açıklayabilecek en iyi örnek olarak görülüyor.